Ne zaman kendim olmakta diretsem bu sözü duydum, bencillik ediyorsun, bencilsin, bencil!
Evcilleştirmek, uyumlandırmak, uysallaştırmak istediklerinde bunu duydum.
İşlerine gelmediğinde bunu duydum.
Kendime ihanet etmediğimde, ihtiyaçlarıma kulak verdiğimde, özüme, evime döndüğümde bunu duydum.
İstediklerimin peşinden koştuğumda bunu duydum. Doğrularımı söylediğimde, susmadığımda bunu duydum.
Duruş gösterdiğimde, sınırlarımı çizdiğimde, kendimi koruduğumda bunu duydum.
İstedikleri gibi davranmadığımda bunu duydum!
Kaybetmeye başladıklarında, canımı acıtmak istediklerinde ve artık başka türlü canımı yakamayacaklarını anladıklarında bunu duydum!
Bir tornavidanın kalbime saplanması gibiydi her sefer. Ani, keskin bir acı. Tuzlu. Derin. Ah nasıl canım yandı. Nefesim kesildi. Sendeledim. Kalakaldım önce. Ama sonra, sonra arkamı döndüm, çekip çıkarıp attım bir kenara, devam ettim yoluma. Kanadı, kabuk tuttu, sızladı, kaşındı ama iyileşti, hep iyileşti. Başlarda daha çok acıtırdı, alıştım. İzi kaldı ama geçti, geçiyor gördüm. Kendime ihanet etmedim, o geçmiyor çünkü biliyorum.
Kolladım kendimi, diklendim, kabardım, köpürdüm, yeri geldi savaştım, duvar ördüm gerekirse, çekip gittim. Öğrendim ama. Beni bununla acıtabilirsiniz ama bununla durduramayacaksınız. Sizin egolarınıza değil, sizin doğrularınıza değil, sizin isteklerinize değil, kendime sadığım çünkü ben. Bedeli ne olursa olsun. Korkmuyorum. Korkmayacağım.
Comments