top of page

Dijital dönüşüm lojistik sektörünün önemini arttıracak

TEDAR Dergisi Temmuz 2018 Sayısı



Dijitalizasyon kavramı her şeyi değiştiriyor. Yaşam tarzımızı, iş yapış şekillerimizi, üretimi... Ayakta kalmak için şirketlerin bu dijital dönüşüme uyum sağlaması gerekiyor. Bunun yanında bu dönüşüm, bazı sektörlerin önemini de arttırıyor. Bunlardan biri de lojistik sektörü.

Dijitalizasyon kavramı günümüzde dünyayı kasıp kavuruyor. Her alanda bunun etkilerini

hissediyor ve bilfiil içerisinde yaşıyoruz. Yaşam şekillerimiz, nasıl iletişim kurduğumuz, nasıl

seyahat ettiğimiz, nasıl iş yaptığımız, nasıl karar aldığımız... Aslında bunların tümü değişiyor.

Yani, oyuna yeni kurallar geliyor. Bilgi hem insanlar için, hem de şirketler için en önemli varlık

haline geliyor. Bilgiyi elinde tutan ve bunu iyi değerlendiren şirketler büyüyor. İş modelleri değişiyor ve yıkıcı birtakım değişimlerle, yeniliklerle, ilk 500’deki şirketlerin bile yerle bir olduğu

ve yerine yeni oyuncuların geldiği bir iş dünyası görüyoruz. Tüm bunlar şirketler için bir taraftan

baskıyı artırırken diğer taraftan da yeni kapılar açıyor ve yeni fırsatlar sunuyor.

Artık zaman kavramı da değişti. Bir yılda çok şey oluyor. Tüm insanlık tarihince üretilen verinin

yarısı sadece bir yıl içerisinde üretiliyor ve bu inanılmaz bir büyüklük . Peki bu verinin ne kadarını potansiyele, yani anlamlı bilgiye- değere çevirebiliyoruz? Yüzde 1 bile değil! Buz dağının

sadece görünen yüzü aslına bakarsanız. Bu gözle baktığımızda nasıl bir potansiyelin suyun altında durduğunu görmemek mümkün değil.

Her gün tam 5,5 milyon “şey” internete bağlanıyor. Akıllı telefonlarımızla buna bizler de dahiliz. Yine üretimde tüm makinaların, cihazların ve hatta tüm ürünlerin (evimizdeki çamaşır makinasından kombiye) de dahil olduğunu hayal edin... 2020’de 50 milyara ulaşması bekleniyor; ki bunlar iyimser tahminler.

Buna “Exponential Times” yani “Katlanarak Artan” dönem deniyor. Veri miktarı, birbiriyle

bağlanan ve konuşan cihazlar, teknolojik gelişmeler...Hepsi insan beyninin alabileceğinin çok

ötesinde bir hızla katlanarak artıyor! Yıkıcı yeniliklerle oyunun kuralları hızla değişiyor. Sektörü ne olursa olsun tüm şirketler için dijitalizasyon ve getirdikleri baskıyı arttırıyor. Diğer taraftan da iş fırsatlarını ortaya çıkarıyor. Sadece platformlar, yazılımlar veya aplikasyonlar sunan ve varlık, tesis, vs. sahibi olmadan dünya devi olan veya hızla büyüyen şirketler ortaya çıkıyor. Tüm endüstriler şekil değiştiriyor. Bugün kozmetik, tekstil şirketleri dahil ürünlerine dijital nosyonlar ekliyorlar ve kendilerini teknoloji şirketi olarak tanımlıyor.

Oyunun kuralları değişiyor, çünkü aslında yeni düzende müşterilerimizin beklentileri de

değişiyor. Müşteri beklentilerindeki değişimin hızına yetişebilmek için üreticilerin çok daha hızlı

yeni ürünler sunması gerekiyor. “Büyük balık küçük balığı yutar” sözü artık “Hızlı balık yavaş

balığı yener” oldu. Eskiden yeni bir ürünü yıllarca son teknoloji olarak kullanırken şimdi

neredeyse her yıl yenileme veya artık yeni tabirle güncelleme ihtiyacı duyuyoruz. Bu neyi

getiriyor? Daha hızlı inovasyon döngüleri, daha kompleks, karmaşık ürünler ve daha küçük

miktarlarda üretim. Müşteriler artık kişiselleştirilmiş ürünler istiyorlar. Üstelik buna ekstra para

ödemeden sahip olmak istiyorlar. Dolayısıyla üretimin her zamankinden daha esnek olması

gerekiyor. Kişiselleştirilmiş seri üretim, değişken pazarlar ve maksimum otomasyona ihtiyaç

duyuyoruz. İnternet çağında artık bir kişinin bildiğini tüm dünya biliyor. Bloglar ve sosyal

medyanın gücü ile artık kalitesiz olanın var olma şansı kalmıyor, anında cezalandırılıyor. İyi

kalite ise kulaktan kulağa yayılarak her zamankinden fazla ödüllendiriliyor. Ayrıca “Pazar” artık

tüm dünya ve değişken yasal kalite gereklerine uyabilmek için üretimde kalite döngülerimizin

tam olması ve ürün izlenebilirliği gerekiyor. Ve tabii tüm bunları ucuza ve sürdürülebilir bir dünya için maksimum verimlilikte yapmamız icap ediyor. Yeni motto “More with less”; yani daha az girdi ile daha fazla üretebilmek.

Yeni teknolojiler her dönem karşımıza çıkıyordu ancak şimdi temel fark bunun hızı, kapsamı

ve yarattığı etki. Peki bu bize, şirketlere ne getirecek; sadece son teknoloji bir şirket olmak için

mi bütün bu çabalar? Tüm bunlardan yeni değer yaratmamız gerekiyor, yani oyunda kalmak için

dönüşmemiz ve bunu yaparken de yeni fırsatlar ile para kazanmamız gerekiyor. Dijitalizasyon

aslında yeni gelir yaratmak ve değer yaratacak fırsatları ortaya çıkarmak için iş modellerinin

dijital teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesi.

Son zamanlarda birçok kavram duyuyoruz ve bu biraz da kafa karışıklığı yaratıyor. Endüstri

4.0’ı duyuyoruz, akıllı fabrikalar, karanlık fabrikalar veya yeni 4.0’lar türüyor: Sağlık 4.0, Tarım

4.0 hatta Lojistik 4.0 vb. Bu karmaşayı biraz basitleştirmek adına dijitalizasyonu bir “Şemsiye”

olarak tanımlayabiliriz. Bunun altında sanayinin / üretimin dönüşmesini Endüstri 4.0 veya Akıllı /

Dijital Fabrikalar olarak adlandırabiliriz. Ama sadece bununla bitmiyor. Bugün merkezi enerji

üretimi yerini dağıtık üretime bırakırken akıllı şebekeler ile arz ve talebin yönetilmesi çok önemli

bir alt başlık olarak karşımıza çıkıyor. Bunu akıllı şehirler, akıllı binalar ve evler izliyor. Yine

sağlık alanında dijitalizasyonun etkilerinin her geçen gün arttığını görüyoruz.

Dijital dönüşüm gerçekleşirken, lojistik sektörünün önemi daha da artacak. Tüm değer zincirinde entegrasyonun öne çıktığı bu dönüşümde taşımacılık zincirinde yer alan tüm unsurların da birbiriyle bağlantılı olması gerekecek.

Dijital dönüşümün öne çıktığı sektörlerden biri de lojistik. Lojistik sektöründeki uygulamalar

yalnızca birkaç yıl öncesine kıyasla bile ciddi farklılıklar gösteriyor. Her gün teknoloji devi

şirketlerin lojistik alanında iyi uygulamalarına dair videolar yayınlanıyor. Bunlar gün geçtikçe

artacak. Dijital dönüşüm gerçekleşirken, lojistik sektörünün önemi daha da artacak. Tüm

değer zincirinde entegrasyonun öne çıktığı bu dönüşümde taşımacılık zincirinde yer alan tüm

unsurların da birbiriyle bağlantılı olması gerekecek. Örneğin, Nesnelerin İnterneti üzerine kurulu

bir trafik altyapısında akıllı, otonom araçların kullanılması tamamen yeni boyutlara kapı açacak

ve daha otomatik ve esnek lojistik çözümleri getirecek. Üretim arttıkça ve giderek daha küçük

partilerle taşındığında üretim ve dağıtımın, esnek ve verimli taşıma lojistiği ihtiyacı da artacak.

Yine 3D yazıcıların kullanım alanlarının artması ile yedek parça konseptlerinde olacak

değişimler de lojistik sektörünü yakından ilgilendirecek.

Biz Siemens olarak tüm bu şemsiyede müşterilerimiz için veriyi değere dönüştürebilecek ürün

ve çözümler sunuyor ve bu yolculukta müşterilerimize eşlik etmeyi hedefliyoruz. Digital

Enterprise Suite – entegre yazılım ve donanım çözümleri ile tedarikçiler de dahil tüm değer

zincirini dijitalleştirecek ve entegre edecek çözümleri sunuyoruz. Bu tüm değer zincirinin dijital

kopyası yani dijital ikizi ile mümkün oluyor. Böylelikle tüm işler, ürün ve üretim gerçek

prototiplere ihtiyaç duymadan ve gerçek kaynaklar harcamadan sanal ortamda simüle ve test

edilebilir ve optimize edilebilir hale geliyor. Bu da hız, esneklik, kalite ve verimlilik getiriyor.

Endüstriyel ethernet ve buna bağlı network komponentleri, açık ve geleceğe hazırlayan

altyapılar (PROFINET and OPC UA gibi) ve RFID / optik tanıma teknolojileri ile - müşterilerimize

bağlanabilirliği (connectivity) sağlayacak kapsamlı çözümler ve hizmet paketleri sunuyoruz.

Üretim tesislerini siber saldırılara karşı koruyacak ve sistem bütünlüğünü güvence altına alacak

güvenlik ürün ve çözümleri ile döngüyü tamamlıyoruz. Klasik servis hizmetleri yanısıra açık

bulut bilişim bazlı platformumuz Mindsphere ile üretim tesislerini internete bağlayarak veri

toplanması ile büyük veri analizi için hazır hale getiriyor ve veri bazlı servisleri üçüncü partilere

de açık aplikasyonlarla mümkün kılıyoruz. Böylelikle şirketler için kendi aplikasyonlarını ve iş

modellerini yaratacakları bir platform sunuyoruz.

Siemens, bağlanabilirlikten (connectivity) servis olarak platforma (platform as a service – PaaS),

aplikasyonlara ve dijital servislere kadar tam bir ekosistem sunan tek şirket olarak pazarda yer

alıyor. Gelecek dijital dönüşümde ve Siemens, Türkiye’de Türkiye için bu değişimin öncüsü

olmaya devam ediyor.


27 views

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page